MAKALE & YORUM DETAYI
  • Tarih:  30.01.2017
  • Konu:  Rekortmenler Listelerinden "Vergi Karnesi" ne, Vergi Karnesinden "Kamu Yararı Kimliği" ne Geçilmesi Önerileri
  • Yazar:  Ahmet KUTSAL -   Yeminli Mali Müşavir -   Sorumlu Ortak Baş Denetçi

Vergi rekortmenleri liste açıklamaları, Vergi Usul Kanunu’nun 5. Maddesinde koruma altına alınan vergi mahremiyetine getirilen bir istisna olup, vergi güvenliğinin sağlanması amacıyla başlatılan bir uygulamadır.

Böylece görev sebebiyle mükelleflerin mesleklerine, işlerine, işletmelerine, servetlerine dair öğrenilen sırların ifşa edilmemesi kuralına getirilen bu istisna ile, gelir ve kurumlar vergilerinde beyan edilen matrahlar ve tarh edilen vergiler ile kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen vergi ve cezaların açıklanmasının caydırıcı olacağı düşünülmüş, iş yerlerine vergi levhası asılması mükellefiyeti de aynı amaçla ihdas edilmişti.

Bu vergi ifşa yolu, zaman içerisinde en çok vergi verenlerin açıklandığı vergi rekortmenleri liste açıklaması beklentisine dönüşmüş olup, özendirici olması hedeflenen bu listeler, sadece elde edilen gelirler üzerinden ödenmiş vergileri kapsadığı için, toplama ve beyan kapsamında olmayan gelirleri ve gelirlere uygulanan indirim ve istisna işlemleri sebebiyle beyan dışı kalan unsurlar hakkında bilgi vermemekte ve daha da önemlisi işletmelerin gerçek vergi yüklerini de yansıtmamaktadır.

Bu sebeple ne kadar vergi ödendiği değil, ne kadar para kazanıldığı algısı öne çıkmış, böylece amaca hizmet etmeyen bu algının yol açtığı çeşitli olumsuzluklar sebebiyle de rekortmenler listesi giderek  “isminin açıklanmasını istemeyen”lerin yer aldığı listelere dönüşmeye başlamıştır.

Bu sebeple zaman geçirilmeden mevcut listelerin, mükelleflerin girmek için uğraşıp, gıpta ile bakacakları ve adlarının açıklanmasından mutluluk duyacakları bir muhtevaya kavuşturulması gerekmektedir.  Aşağıda bu konuda oluşturulan düşünce ve değerlendirmeler bulunmaktadır.  

Mevcut uygulamada açıklanan bilgilerin tek gösterge olan gelir ve kurumlar vergilerine tahsis edilmiş olması yetersiz bir muhteva olduğundan bu uygulamanın, önce diğer tüm vergi ve yasal yükümlülükleri kapsayacak şekilde genişletilmek suretiyle vergi kimliği oluşturulması, sonra da işletmelerin ekonomik profillerinin çıkarılarak gerçek ve tüzel kişilerin ekonomik kimliğini teşkil edecek bir niteliğe kavuşturulması ve bu profil bilgilerinin meslekler ve sektörler itibariyle derecelendirilerek yayımlanması ile kamu gerçek boyutlarıyla bilgilendirilmiş olacaktır.

Ekonomik kimlikler finansal tablolar içerisinden seçilecek bir kısım verilerin işlenmesi ile oluşturulabilmektedir. Halen İSO tarafından sürdürülen 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmasında temel alınan kriterler başarılı bir uygulama örneği teşkil etmektedir.

Ancak bu çalışmanın konusunu teşkil eden vergi kimliklerinin Ekonomik kimliğe dönüştürülmesinde işletmelerin bilanço ve gelir tablosu büyüklüklerinin yanında topluma sağladıkları gerçek katkılarını yansıtan ödenen vergi resim harç toplamları ile istihdam verilerinin dikkate alınması daha etkili olacaktır.

Vergi kimliklerini teşkil edecek olan kamuya aktarılan kaynaklarla, istihdama yapılan katkıların tartışılamayacağı ilk iki unsur yanında üçüncü unsur olarak özvarlığın kapsama alınması, ekonomik kimliğin üç ayağına teşkil edecektir. Öz varlıklar gelecek nesillere aktarılmakta olan servet unsuru olarak, ülkelerin iktisadi varlıklarının temelini teşkil etmektedir.

Ekonomik kimliklerin oluşturulması ve izlenmesinde kurulacak bu sistem ile, kamusal denetimlerde bu vergi kimliğindeki gelişmelere göre görev dağıtılması sağlanarak etkin bir izleme yapılması mümkün olacaktır. Ayrıca devlet yardımlarının işletmelere tahsis edilmesi yanında muhasebe, vergi ve diğer amaçlarla yapılacak denetim süreçlerinin belirlenmesi gibi pek çok alanda etkili ve objektif kurallara dayalı olarak kullanılabilecektir.

Şimdilik vergi kimliğini teşkil edecek olan kamuya aktarılan fon tutarlarına ödenen net ücret tutarları ile öz varlık tutarlarının eklenmesi suretiyle oluşturulacak ekonomik kimlikler zaman içerisinde bu verilerin daha ayrıntılı ve anlamlı unsurlarının kapsama alınması suretiyle zenginleştirilebilecektir.

Ödenen Vergi ve Yasal yükümlülüklerin tamamının izlendiği bir takip sistemi ile vergi kimliğinin oluşturulması, ekonomi kimliğinin önemli bir unsurunu teşkil edecektir. Vergi ve yasal yükümlülükler, mükellef veya vergi sorumlusu olarak ödenmektedir.

Vergi kimliğinin oluşturulmasında da bu iki yükümlülüğün ayrı ayrı izlenmesi, mükellef olarak yerine getirilen vergi ve yasal yükümlülüklerin, Vergiler ve Diğer Yasal Yükümlülükler olarak tasnif edilmesi, vergilerin gelir, harcama ve servetler üzerinden ödenen tüm vergileri kapsaması, vergi sorumlusu sıfatı ile yerine getirilen yükümlülüğün de, tevkifatın mahiyetine göre tasnif edilmesi  uygun olacaktır.

Aşağıda bu amaçla oluşturulan Vergi kimlik tablosunun ana çerçevesi ve kapsamı yer almaktadır.

                                                   Ekonomik Kimlik

 

I. İstihdam Kriterleri           II. Vergi Kimlik Kapsamı                  III. Özvarlıklar

                                         A- Mükellef Sıfatıyla Ödenen

                                         A/1 -Vergiler

                                         1) Gelir Üzerinden Ödenen Vergiler

                                         2) Harcamalar Üzerinden Ödenen Vergiler

                                         3) Servetler Üzerinden Ödenen Vergiler

                                         A/2 -Yasal Yükümlülükler

                                         1) İstihdam Sebebiyle Ödenenler

                                         2) Faaliyetler Sebebiyle Ödenenler

                                         3) Devir KDV Alacağı

                                         B- Sorumlu Sıfatıyla Ödenen

                                         1) Gelir Üzerinden Yapılan  Tevkifatlar

                                         2) Harcamalar Üzerinden Yapılan Tevkifatlar

                                         3) Maliyeye KDV Ödemeleri

 

Bu tabloların detayları devlet bütçe vergi gelirleri tasnifine uygun olarak hazırlanarak izlenirse, yapılacak tasniflerin çift taraflı izlemeye dayalı yararları da ortaya çıkacaktır.

KDV’nin özel konumu sebebiyle 1 ve 2 no'lu beyannamelere göre ödenecek KDV tutarları ile gümrükte ödenen KDV tutarlarının sorumlu sıfatıyla ödenen vergilere alınması, devir KDV’lerinin ise Yasal Yükümlülük ödemeleri içerisinde gösterilmesi uygun olacaktır.

Vergi kimliğini oluşturan unsurların merkezi ve mahalli idareler ile düzenleyici ve denetleyici kurumlara ve gümrük idarelerine yapılacak tanım içerisindeki her türlü ödemeyi kapsaması,  tek düzen hesap planlarında yapılacak bir düzenleme ile firmalar tarafından muhasebe kayıtları içerisinde takip edilmesi, dolaylı olarak ödenen vergi ve resimler ile işletmeler adına yapılan tevkifatların da gösterilmesi suretiyle gerçek boyutların ortaya konulması sağlanacaktır.

DÖVİZ
MALİ AÇIKLAMALARA ÜYELİK
E-Mail
MALİ TAKVİM