5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 23. maddesinde oda gelirlerinin ilk üç unsurunu kayıt ücreti, yıllık aidat ve munzam aidat teşkil etmektedir. 24. maddede üyelerin odaya kayıt sırasında kayıt ücreti, faaliyetleri süresince de yıllık aidat ödeyecekleri, yıllık aidat miktarlarının birlikçe çıkarılacak yönetmelikle gösterilecek usullere göre belirlenecek dereceler üzerinden ve tarifelere göre tespit olunacağı, tarifelerin oda yönetim kurulunun teklifi, meclisin onayı ile yürürlüğe gireceği, kayıt ücreti ve yıllık aidat tutarının asgari ücretin aylık brüt tutarının %10’undan az, yarısından fazla olamayacağı, munzam aidatın tanımlandığı 25. maddede de gerçek ve tüzel kişi tüccar ve sanayicilerin yıllık aidatlarına ek olarak, ticari kazançları üzerinden binde 5 oranında munzam aidat ödeyecekleri, munzam aidatın belirlenmiş bulunan yıllık aidat tavanının 20 katını geçemeyeceği belirtilmiştir.
Konuya ilişkin 08.01.2005 tarih 25694 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Kayıt ücreti ile Yıllık Aidatın ve Munzam Aidatın Tespiti ve Ödenmesi” Hakkında Yönetmeliğin 5 ve 6. maddelerinde bu düzenlemeler tekrar edilmiş, yönetmeliğin diğer maddeleri uyarınca her odanın; sermaye/öz varlık, yıllık ciro, iştigal konusu ve diğer çeşitli kriterleri dikkate alarak 5’den az 7’den fazla olmayacak şekilde tespit edeceği derece grupları üzerinden hazırlanacak tarifelere göre üyelerinden alacağı yıllık aidat tutarlarını belirleyeceği açıklanmıştır. Bu düzenlemeler ile her odanın ilk derece grubuna giren üyelerin ödemesi gereken yıllık aidat tutarı, o odanın belirlediği yıllık aidat tavanı, son derece grubuna giren üyelerin ödemesi gereken yıllık aidat tutarı da o odanın belirlediği yıllık aidat tabanı olmaktadır. Bu şekilde belirlenen tavan ve taban yıllık aidat tutarları brüt asgari ücretin yüzde onundan az, yarısından fazla olamayacaktır. Yıllık aidatın tavan tutarının belirlenmesi ile birlikte munzam aidatın da tavan tutarı belirlenmiş olmaktadır. Zira munzam aidat belirlenmiş bulunan yıllık aidat tavanının 20 katını geçememek üzere, üyelerin ticari kazanç veya ticari bilanço kârları üzerinden binde 5 oranında hesap edilmelidir.
Munzam aidatın üst sınırının tarifinde gerek kanunda gerekse yönetmelikte yer alan "belirlenmiş bulunan yıllık aidat tavanının 20 katını geçemez" cümlesinde vurgulanan sınır odaların yetkisinde olan "belirlenmiş yıllık aidat tavanı" olduğu halde, uygulamada munzam aidatın tavanı olarak Odaların kendi üyeleri için belirlediği yıllık aidat tavanının dikkate alınmadığı, ilgili yılın Ocak ayında geçerli olan brüt asgari ücretin yarısının 20 katının alınmakta olduğu görülmektedir. Örneğin 2015 yılı için İstanbul Ticaret Odasınca belirlenen 290 TL. en üst derece yıllık aidat tutarı dikkate alındığında, uygulanması gereken munzam aidat tavanı (290 X 20 =) 5.800 TL. olması gerekirken, 5.800 TL ye denk gelen 1.160.000 TL ile, 2.403.000 TL. arasındaki kazanç ve matrahlardan da binde beş alınmaya devam edilmekte, 2.403.000 TL yi geçen tutarlarda ise (1.201,50/2 x 20=) 12.015 TL. olarak uygulanmaktadır.
Esasen üyelerin ekonomik durumlarına göre tabi oldukları derece grupları için öngörülen yıllık aidat tutarının, munzam aidatın hesabında dikkate alınarak, her üyenin kendi yıllık aidatının 20 katının munzam aidatın üst sınırı olarak dikkate alınması daha adil bir uygulama olacaktır. Benzer bir uygulama SMMM ve YMM üye aidatlarının tespitine ait yönetmeliğin 10. maddesinde, munzam ( nispi ) aidat maktu (yıllık) aidatın 20 katından fazla olamaz şeklinde açık bir ifadeyle yer almış bulunmaktadır.
5174 sayılı kanun uyarınca ödenmesi gereken munzam aidat tutarının üst sınırının hesabında öncelikle Ülkedeki tüm odalarda ve on yıllar boyunca yapılan bu hatalı uygulamaya son verilmeli, her üye için belirlenmiş yıllık aidat tutarı baz alınmak suretiyle de daha adil bir uygulamaya geçilmeli, Odaların ve genel olarak Sivil Toplum Kuruluşlarının bağımsız denetime tabi olmaları sağlanarak (*) bu kuruluşların üyelerden tahsil edilen paraların tahsil şekil ve sarf suretlerini de kapsamak üzere hazırlanan finansal tablolar ve faaliyet raporları bağımsız ve tarafsız olarak denetlenmelidir.
----------------------------
(*) N. Temel, “Sivil Toplum Kuruluşları ve Bağımsız Denetim” , Erciyes YMM yayınları.